DEMEM O Kİ;
Haklarımızı korusunlar diye bizim seçtiğimiz insanlar o makamlara, o koltuklara oturdukları zaman büyük bir hafıza kaybı (unutkanlık) yaşıyorlar.
Seni oraya kim seçti? Ne için seçti? Ve senden nasıl bir hizmet bekliyor?
Seçimle göreve gelen insanların bu soruları sürekli kendi kendisine sorması gerekiyor.
Halkın seçimle iş başına getirdiği yöneticilere karşı güveni o kadar çok sarsıldı ki yepyeni bir insanın ortaya çıkması ve onlara iyi niyetle bile olsa bir takım sözler vermesi artık hiçbir şey ifade etmiyor.
Siyasetin kirli yüzü temizlenmediği sürece de halkın yararına işler yapılmasını beklemek hayal olur.
Oysaki ülkemiz ve insanlarımız için yapılması gerekli o kadar çok faydalı iş var ki…
Hele İstanbul için hele içinde yaşadığım Zeytinburnu ilçesi için…
Başta ülkenin yöneticileri sonrasında yerel yöneticileri halk sizden çok şey bekliyor. Bekliyor da buluyor mu işte o tartışılır. O zaman ortadaki sorun neden kaynaklanıyor? Bu sorunun cevabını hep birlikte düşünüp bulmalıyız.
Ülkemiz ve kentimiz adına siyaset üstü kararların alınması ve hiç zaman kaybetmeden uygulanması gerekiyor. Burada yöneticilerin rant kaygısına düşmeden halk yararına bir şeyler yapması gerekiyor.
Hayatım boyunca işlerin nerede tıkandığını bizzat işin uzmanı olarak yine işin içinde görev alarak belirlemiş bulunmaktayım. İnsanların iki tabaktan fazla yiyemeyeceğini de biliyorum. O halde sınırsız zenginliğin kimseye huzur ve mutluluk getirmeyeceği de ortadadır. Malının kırkta birini zekât vermeyi öğütleyen güzel bir dinin insanlarıyız. Herkes üzerine düşeni yapsa bu ülkenin de bu kentin de bu ilçenin de yokluk ve yoksulluk gibi bir derdi olmaz.
Siyaset üstü değerlendirilmesi gereken kentsel dönüşüm artık İstanbul’un en önemli işlerinden biridir. Bu konu hayata geçirilirken, deneyim sahibi insanların bilgilerinden, danışmanlığından, projelerinden ve uygulamalarından yararlanılmalıdır.
Ekonomik koşulların zorluğu nedeniyle kentsel dönüşüm ertelenemez, savsaklanamaz, ucuza çıkarılamaz. Bu konuda taviz de verilemez.
Devletimizi yönetenler gerekirse tüm kaynaklarını bu işe akıtmak halkın ödeme gücünü kolaylaştırmak zorundadır.
İstanbul merkezli olmayan bir depremin Marmara bölgesinde 20 bin vatandaşımızın ölümüne, yaralanmasına, sakat kalmasına ve mal kaybına sebep olması gerçeği tüm çıplaklığı ile ortadadır. Yeni ve daha şiddetli bir depremin de kapıda beklediği tüm otoriteler tarafından en ince ayrıntısına kadar bilimsel verilerle ortaya konulmuştur. 2023 yılında 11 ilimizi etkileyen depremin etkileri de kayıpları da gözlerimizin önündedir. Tüm bu verilerin ışığında bekleyecek bir şey kalmamıştır. 24 yıl boş yere zaman kaybedilmiş, fay hattı üzerindeki gerilim her geçen gün artmıştır. 2024 yılı harekete geçme yılıdır.
“Zararın neresinden dönersek kârdır” mantığı ile 1999-2023 yılları arasında neler yapıldığı açıkça ortaya konulup raporlanmalı, kayıtlara geçmeli ve acil eylem planı devreye sokulmalıdır. Tüm belediyeler kendi ilçeleri için zorlayıcı tedbirleri almalı, kanunlar ilçe belediyelerini destekleyecek kanunlar çıkarmalıdır.
Doktorasını Kentsel Dönüşüm üzerine yapmış bir Yüksek Mimar olarak Zeytinburnu İlçesi’nden CHP Aday Adayı oldum. Bir şeyleri değiştireceğime olan inancım tamdır. Değişime, dönüşüme ve gelişime hazırsanız hep birlikte yol alırız.
Ben göreve hazırım. Bugün, yarın ve daima…
Cemil Coşkun BUDAK
Yüksek Mimar